Blog yazıları
0-6 YAŞ GRUBU ÇOCUKLARA DEPREM KAVRAMININ AÇIKLANMASI
0-6 yaş grubu çocukların deprem, sel, felaket gibi kelimeleri anlaması yaşları gereği güçtür. Olayın kavramlarını anlamlandıramasalar da çevrede yaşanan olumsuz duygu ve düşüncelerin farkındadırlar. Yaşanan değişiklikleri, çevresindeki ebeveynlerin güvenlik durumlarını, bakım verenlerin duygularını fark edebilir, sorgulayabilir ve hatırlayabilirler.
Özellikle bu dönemde onlar için soyut kavramları (örn: saatler, günler, ölüm) karışık ve uzun cümleleri algılamakta güçlük çekebilirler.
Bakım verenler olarak çocuklar ile iletişimde sahip olduğunuz duygu durumu söylediklerinizin referansıdır. Yani kaygılı bir surat ifadesi- kederli bir iç çekiş ile mutlu olduğunuzu söylemeniz çocuğun kafa karışıklığına sebebiyet verecektir.
Bakım veren olarak iyileşme adımlarını izlerken beden diliniz ve sözel iletişiminizde tutarlı bir tutum sergilemeniz gerekmektedir.
Bu psikolojik destek rehberini uygulayan bakım verenlerin ve uzmanların öncelikle kendi duygu durumlarını düzenlemelerinin ve iyilik hallerini sağlamalarının; bu yaş aralığındaki bebek ve çocukların ihtiyaç ve ruhsal bakımını sağlamada önemli olduğunu bilmenizi isteriz.
Okul öncesi dönemde ‘deprem’ kavramı çocuklara nasıl anlatılmalı?
Bu yaş grubundaki çocuklar size yaşananlarla ilgili birçok “neden?” sorusu sorabilir. Buna hazırlıklı olun ve mümkün olduğu kadar basit cevaplar vermeye çalışın. Örneğin “yer çok hızlı sallandığından binalar ayakta durmakta zorlanmış” gibi basit bir açıklama yapabilirsiniz. Ancak bu çocuklar çoğunlukla depremle ilgili çok spesifik sorular sormayabilirler, fakat onları dikkatle dinlediğinizde aslında siz ebeveynlerinden duymak istedikleri şeyin güvende olup olmadıkları sorusunun cevabı olduğunu fark edebilirsiniz. Böyle bir felaket okul öncesi dönemdeki bir çocuğun dünyayı güvenilir ve tahmin edilebilir bir yer olarak görme ihtiyacına darbe vururken, çevresindeki yetişkinlerin becerilerine olan güveninin sarsılmasına da sebep olabilir. Bu nedenle aynı felaketin kendilerinin ve ailelerinin de başına geleceğine dair endişe ve korkular yaşayabilirler. Bu noktada kendisinin ve sizlerin güvende olduğunuzu ve her şeyin yolunda olduğunu ona sıklıkla tekrar etmeniz gerekecektir. Bu esnada ona endişelenmemesini ya da korkmamasını söylemek işe yaramaz, çünkü bu sözler onun bu şekilde hissetmesine engel olmaz. Bunun yerine ona “tüm bu olanlar seni korkutmuş ve endişelendirmiş olabilir, ama bizler annen ve baban olarak senin yanındayız ve bir tehlike anında seni koruyabilmek için hazır olacağız” diyerek onun duygularını anladığınızı ve kabul ettiğinizi ona hissettirebilirsiniz. Özellikle yanında olmayan yakınları için endişelenebilirler, çünkü onların olay yerinden uzakta olduklarını kavrayamayabilirler. O nedenle bu kişilerin de güvende olduklarını söyleyip gerekirse onları telefonla aratabilirsiniz.
Bu dönemde süreklilik ve kalıcılık kavramları henüz tam oturmadığından ölümlerin ya da yıkılan binaların tekrar geri döndürülebileceğini düşünebilirler. Bu nedenle bu yaş grubundaki çocuğunuzun konuyla ilgili sıklıkla size soru yöneltmesi sizi şaşırtmasın.
Bu yaşlardaki çocuklar böyle bir durumda çok farklı tepkiler verebilirler. Bu çocukların kaygıları oyun, uyku ya da yeme rutinlerinde değişim gibi daha çok sözel olmayan yollarla kendisini gösterir. Çocuğunuzun bu türden sözel olmayan kaygı belirtilerine karşı uyanık olmanız, sarılma ve kucaklamalar gibi yine sözel olmayan yollarla onun kaygılarına cevap vermeniz önemlidir. Sözel ifadesi henüz sınırlı olan daha küçük çocuklar için de bazı duyguları siz isimlendirebilir, korku temalı oynadıklarında onlara engel olmayarak kendi duygularını ifade etmeleri için onlara alan tanıyabilirsiniz.
Eğer depreme ya da depremle ilgili haber ve görüntülere maruz kalmamış ise neredeyse hiç tepki vermeyebilecekleri gibi böyle bir durumda daha çok ebeveynlerinin tepkilerinden de etkilenebilirler. Aslında çocuklar hepimizin tahmin ettiğinden çok daha dirençlidirler. Önemli olan çocuğunuzun kaygı ve korkularına yardımcı olabileceğiniz ve ona kendisini sizin yanınızda güvende hissedebileceği konusunda sizin kendinize güvenebilmenizdir. Bunun yolu da kendi hislerinizin farkına varmanız ve kendi kaygı ve korkularınızı kontrol edebilmenizden geçer.
Eğer çocuğunuzun depremle ilgili fazla bir şey duymadığından ve bu nedenle de çok etkilenmediğinden çok eminseniz o zaman konuyu açmak ve detaylandırmak konusunda çok ısrarcı olmayın. Okul öncesi dönemdeki çocuklar için bazen bu tarz korkutucu haberlerden bihaber olmak çoğu zaman yeğlenir bir durumdur.
Kaynak: kimpsikoloji.com -
Psk. Dr. Çisem GÜREL
Uzm. Kl. Psk. Gülendam DEMİR Shu. Psk. Eleni Eirini SKAFİDA
Özellikle bu dönemde onlar için soyut kavramları (örn: saatler, günler, ölüm) karışık ve uzun cümleleri algılamakta güçlük çekebilirler.
Bakım verenler olarak çocuklar ile iletişimde sahip olduğunuz duygu durumu söylediklerinizin referansıdır. Yani kaygılı bir surat ifadesi- kederli bir iç çekiş ile mutlu olduğunuzu söylemeniz çocuğun kafa karışıklığına sebebiyet verecektir.
Bakım veren olarak iyileşme adımlarını izlerken beden diliniz ve sözel iletişiminizde tutarlı bir tutum sergilemeniz gerekmektedir.
Bu psikolojik destek rehberini uygulayan bakım verenlerin ve uzmanların öncelikle kendi duygu durumlarını düzenlemelerinin ve iyilik hallerini sağlamalarının; bu yaş aralığındaki bebek ve çocukların ihtiyaç ve ruhsal bakımını sağlamada önemli olduğunu bilmenizi isteriz.
Okul öncesi dönemde ‘deprem’ kavramı çocuklara nasıl anlatılmalı?
Bu yaş grubundaki çocuklar size yaşananlarla ilgili birçok “neden?” sorusu sorabilir. Buna hazırlıklı olun ve mümkün olduğu kadar basit cevaplar vermeye çalışın. Örneğin “yer çok hızlı sallandığından binalar ayakta durmakta zorlanmış” gibi basit bir açıklama yapabilirsiniz. Ancak bu çocuklar çoğunlukla depremle ilgili çok spesifik sorular sormayabilirler, fakat onları dikkatle dinlediğinizde aslında siz ebeveynlerinden duymak istedikleri şeyin güvende olup olmadıkları sorusunun cevabı olduğunu fark edebilirsiniz. Böyle bir felaket okul öncesi dönemdeki bir çocuğun dünyayı güvenilir ve tahmin edilebilir bir yer olarak görme ihtiyacına darbe vururken, çevresindeki yetişkinlerin becerilerine olan güveninin sarsılmasına da sebep olabilir. Bu nedenle aynı felaketin kendilerinin ve ailelerinin de başına geleceğine dair endişe ve korkular yaşayabilirler. Bu noktada kendisinin ve sizlerin güvende olduğunuzu ve her şeyin yolunda olduğunu ona sıklıkla tekrar etmeniz gerekecektir. Bu esnada ona endişelenmemesini ya da korkmamasını söylemek işe yaramaz, çünkü bu sözler onun bu şekilde hissetmesine engel olmaz. Bunun yerine ona “tüm bu olanlar seni korkutmuş ve endişelendirmiş olabilir, ama bizler annen ve baban olarak senin yanındayız ve bir tehlike anında seni koruyabilmek için hazır olacağız” diyerek onun duygularını anladığınızı ve kabul ettiğinizi ona hissettirebilirsiniz. Özellikle yanında olmayan yakınları için endişelenebilirler, çünkü onların olay yerinden uzakta olduklarını kavrayamayabilirler. O nedenle bu kişilerin de güvende olduklarını söyleyip gerekirse onları telefonla aratabilirsiniz.
Bu dönemde süreklilik ve kalıcılık kavramları henüz tam oturmadığından ölümlerin ya da yıkılan binaların tekrar geri döndürülebileceğini düşünebilirler. Bu nedenle bu yaş grubundaki çocuğunuzun konuyla ilgili sıklıkla size soru yöneltmesi sizi şaşırtmasın.
Bu yaşlardaki çocuklar böyle bir durumda çok farklı tepkiler verebilirler. Bu çocukların kaygıları oyun, uyku ya da yeme rutinlerinde değişim gibi daha çok sözel olmayan yollarla kendisini gösterir. Çocuğunuzun bu türden sözel olmayan kaygı belirtilerine karşı uyanık olmanız, sarılma ve kucaklamalar gibi yine sözel olmayan yollarla onun kaygılarına cevap vermeniz önemlidir. Sözel ifadesi henüz sınırlı olan daha küçük çocuklar için de bazı duyguları siz isimlendirebilir, korku temalı oynadıklarında onlara engel olmayarak kendi duygularını ifade etmeleri için onlara alan tanıyabilirsiniz.
Eğer depreme ya da depremle ilgili haber ve görüntülere maruz kalmamış ise neredeyse hiç tepki vermeyebilecekleri gibi böyle bir durumda daha çok ebeveynlerinin tepkilerinden de etkilenebilirler. Aslında çocuklar hepimizin tahmin ettiğinden çok daha dirençlidirler. Önemli olan çocuğunuzun kaygı ve korkularına yardımcı olabileceğiniz ve ona kendisini sizin yanınızda güvende hissedebileceği konusunda sizin kendinize güvenebilmenizdir. Bunun yolu da kendi hislerinizin farkına varmanız ve kendi kaygı ve korkularınızı kontrol edebilmenizden geçer.
Eğer çocuğunuzun depremle ilgili fazla bir şey duymadığından ve bu nedenle de çok etkilenmediğinden çok eminseniz o zaman konuyu açmak ve detaylandırmak konusunda çok ısrarcı olmayın. Okul öncesi dönemdeki çocuklar için bazen bu tarz korkutucu haberlerden bihaber olmak çoğu zaman yeğlenir bir durumdur.
Kaynak: kimpsikoloji.com -
Psk. Dr. Çisem GÜREL
Uzm. Kl. Psk. Gülendam DEMİR Shu. Psk. Eleni Eirini SKAFİDA