Blog yazıları
AĞZINDAN ÇIKANI KULAĞIN DUYUYOR MU?
Çoğumuz anne babamızdan, büyüklerimizden bunu duyduk. Ne demek istediklerini belki bildik, belki bilemedik. Sözlerin sihirli olduğunu çoğu zaman fark edemesek de kalbimizdekilerin dışavurumu. Canlı cansız her şey sözlerden etkileniyor. Hatta bununla ilgili bilimsel temelli araştırmalar da var. İyi sözler de kötü sözler de çok çok etkili ve hedefi her zaman buluyor. Üstelik söyleyeni de etkiliyor.
Çocuklarımızın da bizim de sözlerimiz hem onları hem de bizi olumlu ya da olumsuz bağlıyor. Biz yetişkinler çocuklarımızın duygu ve düşüncelerini takip etmeye; onlara örnek olmaya, öğütler vermeye, doğru davranmaları için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Bekliyoruz ki bizim aktardığımız ne varsa davranışlarında da görebilelim. Anne babaların beklentilerine paralel biçimde biz eğitimcilerin de ümidi aynı yönde. Ve öğrenilenlerin davranışlara dönüşmesi, öğrenmenin temel göstergelerinden.
Davranışların altında yatan nedenlerin sorulup sorgulanması onların bilinçlenmesine neden oluyor. Aynı zamanda bu sorular, çocuklarımızın davranışlarının nedenlerini düşünmesine zemin oluşturabilmeli. Uyarıcı nitelikteki sorular, çocuklarımızın bilinçlenmesine neden olabiliyor. Ayrıca çocuklar kendi yargılarını sorgulayamadığından onlara rehberlik görevimizi de gerçekleştirebiliyoruz. Konu ile ilgili sorulacak bir soru yaptığı/söylediği şeylerle ilgili düşünmesine ve irdelemesine sebep olacaktır. Yetişkinin ses tonu ve vurgulamaları da çok önemlidir: yargılayıcı bir tavır ya da tutum sonuca olumlu etki gösteremez.
Örneğin:
Çocuk: Kızlar aptaldır dedi.
Anne/baba: Kızların aptal olduğunu mu düşünüyorsun?
Uzun zamandır mı böyle düşünüyorsun?
Neden böyle düşündüğünü söyleyebilir misin?
Gibi soruların biri ya da birkaçı sorulabilir. Böylece çocuğumuzu bilinçlendirmeye, düşündürmeye, düşünce yargısını sorgulamaya gerekli ortam sağlanacaktır.
Çocuklarımızın da bizim de sözlerimiz hem onları hem de bizi olumlu ya da olumsuz bağlıyor. Biz yetişkinler çocuklarımızın duygu ve düşüncelerini takip etmeye; onlara örnek olmaya, öğütler vermeye, doğru davranmaları için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Bekliyoruz ki bizim aktardığımız ne varsa davranışlarında da görebilelim. Anne babaların beklentilerine paralel biçimde biz eğitimcilerin de ümidi aynı yönde. Ve öğrenilenlerin davranışlara dönüşmesi, öğrenmenin temel göstergelerinden.
Davranışların altında yatan nedenlerin sorulup sorgulanması onların bilinçlenmesine neden oluyor. Aynı zamanda bu sorular, çocuklarımızın davranışlarının nedenlerini düşünmesine zemin oluşturabilmeli. Uyarıcı nitelikteki sorular, çocuklarımızın bilinçlenmesine neden olabiliyor. Ayrıca çocuklar kendi yargılarını sorgulayamadığından onlara rehberlik görevimizi de gerçekleştirebiliyoruz. Konu ile ilgili sorulacak bir soru yaptığı/söylediği şeylerle ilgili düşünmesine ve irdelemesine sebep olacaktır. Yetişkinin ses tonu ve vurgulamaları da çok önemlidir: yargılayıcı bir tavır ya da tutum sonuca olumlu etki gösteremez.
Örneğin:
Çocuk: Kızlar aptaldır dedi.
Anne/baba: Kızların aptal olduğunu mu düşünüyorsun?
Uzun zamandır mı böyle düşünüyorsun?
Neden böyle düşündüğünü söyleyebilir misin?
Gibi soruların biri ya da birkaçı sorulabilir. Böylece çocuğumuzu bilinçlendirmeye, düşündürmeye, düşünce yargısını sorgulamaya gerekli ortam sağlanacaktır.
Aşağıda bu tarz sorulara örnek vereceğim. Durum ile ilgili olan ve üzerinde düşünülmesi gereken düşündürecek sorulardır.
-Bu söylediğin sence övülecek bir şey mi?
-Bu durum gerçekten hoşuna gidiyor mu?
-Bu olay olduğunda ne hissettin?
-Başka seçenekleri düşündün mü?
-Uzun zamandır mı böyle düşünüyorsun?
-Bunu sen mi seçtin?
-Bu söylediğinle ilgili bir şey yaptın mı?
-Gerçekten bu söylediklerini yapar mısın, yoksa kızgınlıkla mı söylüyorsun?
-Yani sen ……mi diyorsun?(onu tekrar etmek yararlı olabilir)
-Yani sen …..mi diyorsun?(bu kez onun söylediğini yanlış anlamış gibi yapılabilir)
-Bu söylediğini iyice düşündün mü?
-Bu söylediğin öncekilerle uyuşuyor mu?
-Peki başka seçenek var mı?
-Yine aynı şeyi yapar mıydın?
-Doğru olduğuna emin misin?
-Bu senin için önemli mi?
-Bunu sürekli yapıyor musun?
-Bu söylediğinin iyi yanları ya da faydaları neler?
-Bunu yapman ya da söylemen için sana nasıl destek olabilirim ya da yardımcı olabilirim?
Bu sorular, yaptığının/söylediğinin neden sakıncalı olduğunu ona buldurmak için yani AĞZINDAN ÇIKANI KULAĞI DUYMASINI sağlamak amacını barındırmaktadır.
Gül Devrim Batı
A&D KİDS KONYAALTI ANAOKULU MÜDÜRÜ