Blog yazıları
BENİMLE OYNAR MISIN?
Stresli bir gündü zaten çok yorulmuştuk. Yapılacak bir sürü de iş vardı.Şimdi bir de oyun mu oynayacaktık bu kadar işin arasında? Bugün de oynamasak? Olmaz mı?
Olmaz. Çok stresli ve gergin hissettiğiniz bir anda hiç durup oyun oynamayı denediniz mi? Oyun oynamanın iyileştirici gücü sadece çocuklar üzerinde etkili değildir. Yetişkinlerde de çoğu zaman işe yarar. Hadi canım, kocaman insan oyun mu oynarmış?Oynar efendim, oynamalı!
Bizler çoğu zaman kendimizi hayatın koşuşturmacası içinde sıkışmış hissederiz.Bu sıkışıklık içinde durup bir es vermek gerek.Üstelik bunu çocuğumuzla oyun oynarak yaparsak birden fazla kazanım elde etmiş oluruz.Hem kendimizi daha iyi ve rahatlamış hissedeceğiz hem de çocuğumuzla kaliteli zaman geçirmiş olacağız. Bu harika!
Burada birincil hedefiniz çocuğunuzla oyun oynamış olmak mı stresinizi atmak mı çok da önem arz etmiyor bana kalırsa.Her iki durumda da fayda elde etmiş oluyoruz.Yoğun bir günün ardından evdeki işlerimizi halletmeye çalışırken araya bir de 20 dakikalık bir oyun sıkıştırabiliriz.Uygunluğa göre bu tüm ailecek yapılabilir ya da eşler arasında sıra sırapaylaşılabilir.Kendinizi çocuğunuzun kollarına bırakın.Nasıl bir oyun oynamak istediğinize birlikte karar verin .Diğer uyaranlardan (telefon,tablet,televizyon) tamamen uzak,tam konsantre olmuş bir şekilde oyununuza başlayın.Bu sırada bir çok şey elde edeceksiniz.Çocuğunuzu gözlemleyin; neler hissediyor, bu aralar nelere ilgi duyuyor, aslında ne söylemek istiyor.Çocuğunuzu dinleyin; isteklerine kulak verin.Size bir mesajı var mı?Kendinizi dinleyin, gözlemleyin ve ilişkinizi gözden geçirin.İşte size eksiğini fazlasını ölçebileceğiniz hem eğlenceli hem sağlıklı bir değerlendirme ortamı!
Herşeyden sıyrılabilmiş, koşulsuz dahil olabileceğiniz,duygularınızı ifade edebileceğiniz aynı zamanda çocuğunuzla birlikte üretebileceğiniz, paylaşabileceğiniz, mutlu olabileceğiniz bir 20 dakikanın hayatınızdaki iyileştirici gücüne siz de inanamayacaksınız. Şimdi derin bir nefes alın ve kendinizi oyunun dünyasınına bırakın…
Sevgiler
İrem Pirim/Okul Öncesi İngilizce Öğretmeni