​ÇOCUĞUN SORUNUNA ÇÖZÜM BULMADA KULLANILAN TEKNİKLER

Bilmemeyi kabullenmek: Çocukların davranışlarını her zaman anlamak mümkün değildir. Israr etmek ile işler daha da kötüye gidebilir. Onlar için belki isteklerini sözlere dökmek zordur ya da kendisinin de anlamlandıramadığı istekleri olabilir. “Niye” sorusunun bir cevabı olmayabilir çünkü birçok etmenin önemi vardır. Hiçbiri tek başına bir “neden” değildir. Çocukların neden böyle davranışlar sergilediğini bilemesek de işe yarayan yöntemler bulunabilir ve çözüme ulaşılabilir.  
Sorunları çözmek: Sorular yanıtlandıktan sonra mevcut olan sorunlara çözümler bulunabilir. Bazen çözüm çok nettir. Belki de stresli ve yorgun olan sadece anne-babadır. Olumsuz his ve düşüncelerden arınmak için sakinleşip yardım almak gerekir.  Gerçekten işe yarayabilecek yardım kaynakları bulunmalıdır.  
Çözüm bulmak: Bazı zamanlarda sorunlara o kadar odaklanır, detaylarla uğraşırız ki mantıklı yaklaşımlar gösteremeyiz ve gerçekleri göremeyiz. Sonuç olarak başlangıçtan daha kötü bir noktaya gelinebilir ayrıca karmaşık sorunların, bazen çok basit çözümleri olabilir. 
Egzersiz çalışması:   
Bu egzersiz çocukla birlikte de yapılabilir.   
 Anne-baba, çocuğunu bir zaman makinesi ile gelecekte var olan ve sorunların ortadan kalkmış olduğu bir yere götüreceğini söyleyebilir ve o yerde nasıl göründüklerini betimlemelerini isteyebilirler.
Olumlu yönleri görmek: Son iki haftada olumlu değişimden kaynaklanan değişiklikler fark ettiğiniz mi? Anne-babalar bu ilerlemedeki rollerinin bilincinde mi? Çoğu anne-baba bunu gözden kaçırır ya da farkına varsalar da çaresiz hissettiklerinden dolayı değişimi başkalarının sağladığını sanırlar. Ancak dikkatlice bakıldığında çocukların daha iyi davrandığı zamanlarda, anne-babanın ekstra zaman ayırması, sınırları açıkça belirlemesi, tutarlı olması ve daha az bağırması ile ilişkilidir.  
Suçlamadan kaçınmak: Eleştiri ve suçlama çoğu zaman güçlüklere, üzüntülere yol açar. Bundan kaçınmanın yolu çocuğu değil davranışı yargılamaktır. “Sen kötüsün.” yerine “Birine vurmak kötüdür.” demek daha yapıcı olur.
Davranış sorunlarıyla başa çıkmak: Birçok strateji, sorunları engellemekte, kontrol altına almakta ve olumlu davranışlar ve ilişkileri geliştirmektedir. Anne-babaların davranışlarını değiştirmesi, çocuklarında davranışlarının değişmesine ve öz saygılarını kazanmalarında çok etkili olmaktadır. Bu uygulamalara ne kadar erken başlanırsa çocukluk ve ergenlik döneminde daha olumlu sonuçlar elde edilir. Eğer başta yolunda gitmezse farklı bir yaklaşımdan önce en az iki hafta denenmelidir. Unutmamalıyız ki her şey bir davranışla değişmeyecek süreklilik gereklidir. Anne babalar, sıkışıp kaldıklarında ve ne yapacaklarını bilemediğinde yardım istemelidir. 
Pozitif ilişki kurmak: Eleştiri, düşmanca tavırlar ve azarlamanın hiçbir getirisi yoktur. Oyun oynama, çocuğun gelişiminde önemli bir rolü vardır. Çocuğun merkezde olduğu, düzenli oyunlar oynamak gelişimlerine yatırım yapmaktır. Amaç onların dilek ve gereksinimlerini karşılamak olmalıdır. Çocukların özsaygısının gelişmesi ve iyi bir insan olduğuna inanması için bol bol övgüye ihtiyaç duyarlar. Çocukların ne için övüldüklerini bilmesi gerekir (senden istememe rağmen benim için bir şey yaptın ve bana çok yardımcı oldun gibi). Memnuniyet sadece sözel değil fiziken de gösterilmelidir. Bazen bir sarılma, saçlarının okşanması ya da kocaman bir öpücük daha etkili olabilir. :)
İyi davranışları öğretmek: Özellikle davranış sorunları olan çocuklarda yanlış davranışları değil doğru davranışları fark edilmeli ve doğru davranışları hakkında yorum yapılmalıdır. Çocukların iyi davranışları pekiştirilmeli ve övülmelidir. Bu durum ceza vermekten daha etkili bir yöntemdir. Bazen çocukların kötü davranışlarını görmezden gelmek gerekir fakat istenilmeyecek boyutlara vardığında sınırlar koyulmalı ve ne beklenildiği konusunda açık ve tutarlı olunmalıdır. 
 Sınırları belirlemek: Çocukların sınırları bilmesi ve bu sınırların içerisinde yaşamayı öğrenmesi gerekir. Çocuklara doğru ile yanlışı ayırt edebilmeyi öğretmeli ve davranışlarının sonuçlarının neler olacağı konusunda açık olunmalıdır.  
Açık olmak: Çocuklara ne yapması gerektiği söylendiğinde kısa ve açık olunmalıdır. Bağırmak yerine ricada bulunmak daha etkilidir. Olumlu ve gerçekçi taleplerde bulunmak gerekir ama çocukların bunlara karşılık verebilmesi için zamana ihtiyaçları vardır. Çocuklar işbirliği yapmıyorsa; sinirlenmek çözüm değildir. Sesler yükselmeden önce durup sakinleşmek gerekir. Bağırmak genelde yorulmanın işaretidir. Çocuk güvendeyse de bazen kötü davranışı görmezden gelinebilir. Bazen çocukların dikkati, yapıcı bir etkinlik ile başka yöne çekilebilir. Önceden yapılmış kurallar ve sonuçları üzerinde anlaşılmalıdır. Kuralların ihlali söz konusu olduğunda öfkelenmeden, neyin niçin yapıldığından emin olmalarını sağlamak gerekir. Uygulamaya geçmeden öncede uyarılabilir. Boş tehditlerde bulunmamak, tutarlı olmak ve onlardan ne beklendiğini anlamalarını sağlamak, olumlu sözcükler kullanmak gereklidir. Ortam fazla gerginleşirse mola vermek herkesin sakinleşebilmesi için yararlı olacaktır.
A&D Kids Eğitim Kurumları Psikolojik Rehberlik Birimi