Blog yazıları
İLK’LER HEP ÖNEMLİ DEĞİL Mİ?
İlk okul, ilk öğretmen, ilk karşılaşma, ilk tanışma.. Örnekler çokça arttırabilir. İlkler özeldir, çekicidir ve anı niteliğindedir. Başlangıçtır ve bir şey nasıl başlarsa öyle devam eder. Okula başlangıç da önemlidir. Yani oryantasyon: Okula başlamak, evden ayrılmak, yeni bir alana alışmak, orayı benimsemek, aile dışında yabancı birilerine güvenebilmek, yaşıtları ile ilişki kurmaya çalışmak, isteklerini fark etmek, isteklerini ifade etmek vb.. Bir çocuğun okula başlarken yaşayacağı ilkler, onun ileriki yaşantılarında hiç şüphesiz büyük önem taşıyacaktır. Bu sebeple okul sürecine atılacak ilk adımlar doğru olmalıdır; aksi durumda çocukta ilk günden itibaren boşluk, amaçsızlık ve beraberinde korku, kaygı, tedirginlik duygularını gelişir.
Okulda oryantasyon; çocuğun yeni ortamını ve içinde yer alacağı durumları tanıması, bunlara alışması ve mevcut şartları kabullenebilmesi için; yakın çevreyi, okulu, karşılaşacağı uyarıcıları tanımaya yönelik yapılacak çalışmaları içerir. Okulun ilk günlerinde hem çocuk hem de anne baba farklı duygularla doludur. Çocuk yeni gireceği ortama karşı kaygılı ve tedirgin, anne baba endişeli ve meraklı olabilir. Bu konu derindir, çok çok uzayabilir, yazdıkça yazılır, konuştukça konuşulur. Süreç zordur ancak doğru planlama, kararlılık sınırların önceden belirlenmesi, güven gibi konular bu sürecin kolay geçilmesine neden olabilecektir. Bu bir keşiftir: evden sonraki sosyal alandır, bilinmezlikler ve sürprizlerle doludur. Renkli ve eğlenceli gerçekleşmesi istenilen bir durumdur.
Ebeveynlerin bazı konular doğrultusunda hareket etmeleri ve bazı durumlara dikkat etmeleri çocuğun faydasına olacaktır:
-O okuldayken gideceğiniz yerleri ve yapacaklarınızı cazip bir şeymiş gibi anlatmayın.
-Bu dönemde evdeki rutinlerde ve kurallarda değişiklik yapmayın.
-Çocuğunuzla empati yaparak onu anlamaya çalışın.
-Onda kaygı yaratacak ve ya duygularını manipüle edebilecek sorular sormayın ve onu sorgulamayın.
Sen artık abla oldun, ablalar ağlamaz, herkes gidiyor sen neden korkuyorsun?, böyle yaparsan okulda kimse seni sevmez, okulda çok ağladın mı?, beni çok mu özledin?, arkadaşın sana kötü bir şey yaptı mı? Vb.. sorular ve ifadeler yapılabilecek büyük hatalar arasındadır.
-Okula gitmek istemediğini söyleyebilir, karşılığında bir şeyler için sözler vermemelisiniz. Gidersen sana çikolata alırız. Gidersen eğer oyuncak alırız. Ve buna benzer vaatler
-Kendini kötü hissedersen seni alırım gibi ifadeler kullanmayın. İzin verin ve duyguları ile baş edebilsin. Öğretmeni gerek gördüğünde alabileceğinizi söyleyin ki güven duygusu geliştirebilsin.
-Oryantasyon günlerinde hafta sonu ya da uzun tatiller araya girdiğinde çocuğun düzeni bozulabilir. Sanki başa dönmüş gibi olabilir. Bu da son derece normaldir.
-Her çocuğun uyum sürecinin farklı yürüdüğünü, bireysel farklılıkları olacağını bilin, başkalarının çocukları ile kıyaslamayın.
-Gitmek istemediğinde ‘çocuklar okula, büyükler işe gider’ ya da ‘biz de senin gibi okula gittik küçükken’ diyebilirsiniz.
-Okula teslim ederken heyecanlı, kaygılı ve panik olmamalısınız. Aksine mutlu teslim edip mutlu biçimde almalısınız. Unutmayınız ki duygular bulaşıcıdır.
-Okul ve öğretmenle kurulacak işbirliği sürecin çok daha geçirilmesine neden olacaktır.
-Okulda olmak çocuğum için gerekli mi? Neden gerekli? Onun için faydaları neler? Bu kurum ya da öğretmen onun için güvenli mi? Çocuğumun ihtiyaçları bu kurumda görülebilecek mi? Gibi soruların cevaplarını mutlaka en başta vermiş olmanız da gerekmektedir.
GÜVEN anahtar kelimedir. Emanet ettiğiniz kuruma güvenin ki o da güvenebilsin. Karar verme aşamasında kalbinizdeki ve aklınızdaki tüm sorulara cevap bulmuş olmanız birinci önceliğiniz olmalıdır.
Kolaylıklar..
Gül Devrim Batı