OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE MATEMATİK EĞİTİMİ

Matematik erken çocukluk dönemindeki çocukların sayı ilişkilerinin gelişimi için önemlidir. Çocuk erken yaşlardan itibaren telefon numarası, kardeşinin yaşı, ev numarası, üç tekerlekli bisiklet, birkaç elma, birçok top vb. matematiksel dili kullanmaya başlar.

Çocuk annesinin ya da babasının para kullanımlarını gözler, annesinin keke iki yumurta koyduğunu izler, sevdiği bir içeceğin yarısını başka bir kaba böler ya da televizyondan saatin kaç olduğunu duyar. Çocuklar, bu bahsedilen ya da kendiliğinden oluşan durumlar içinde matematik ile ilgili deneyimler yoluyla bu kavramlarla doğal bir şekilde tanışıp onları öğrenirler

Bebekler çevrelerini izleyerek çevrelerine ilişkin her şeyi doğal bir merakla öğrenmek istemektedir. Çocukların keşfetme ve denemeler yapma isteği bebekliği izleyen yıllarda da artarak devam etmektedir.

Matematik kavramlarına temel oluşturabilecek eşleştirme davranışını çocuklar 1-2 yaş civarında gösterebilmektedir.

Bu dönemde çocuklar üç nesne arasından aynı olan ikisini eşleştirebilmektedir.

 İki-üç yaş civarında büyük-küçük, üç yaşa doğru ise uzun-kısa tanıyıp ayırt edilebilmektedir.

Üç-dört yaşındaki çocuklar geometrik şekilleri eşleştirebilmektedir.

2-3 yaş civarında konuya ve temel sınıfsal ilişkilere göre gruplama yapabilir. Örneğin bir panteri ve bir ev kedisini “kedi” sınıfında isimlendirebilir. Yaşın ve deneyimlerin artması ile gruplama becerisi daha üst seviyede ve sınıfsal özelliklere uygun şekilde gerçekleştirilebilmektedir.

İki yaş çocuklarıyla yapılan bir çalışmada; iki resim göstererek “bana üç balığı göster” dendiğinde çocuklar doğru resmi işaret etmiştir.

Üç-dört yaşlarında çocuklar bire bir eşleme yapabilmektedir. Başlangıçta “bir sana bir bana” gibi ikili, dört yaşından sonra ise daha ileri düzeyde bire bir eşleme yapılmaktadır.

Örneğin; dört yaşındaki çocuklara altı bebek ve beş yüzük gösterilerek “altı bebek var, her bebek için bir yüzük var mı?” diye sorulduğunda çoğu “ Hayır, altı bebek ve beş yüzük var” cevabını vermişlerdir.

Çocuklar 4-5 yaşlarında birden ona kadar ezbere sayabilir, bir beş arası rakamları tanıyıp-isimlendirebilir.

Beş-altı yaşlarında çocuklar birden yirmiye kadar anlamlarını bilerek sayabilmekte ve bir grup nesneyi tek tek sayarak kaç tane olduğunu söyleyebilmektedir.

Bir grup nesneyi büyüklüğüne göre sıralayabilir. bir grup nesneyi ikişerli, üçerli gruplara ayırabilir.

Yarım ve bütünü gösterir.

Küçük sayılar içinde toplama-çıkarma yapabilir. En az, en çok, birkaçı, birçoğu, hepsi, hiçbiri gibi nicelikle ilgili terimlerin anlamlarını bilir.

MATEMATİK NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?

Okul öncesi dönem matematik eğitiminde en önemli aşamalardan biri, hatta en önemlisidir çünkü;

Okul öncesi dönemde matematik korkusu/kaygısı gelişmemiştir. Matematiğin oyuncu, eğlenceli güzel yüzünü tanımak için daha uygun bir ortam olamaz.
Okul öncesi dönemdeki çocuklar meraklı, araştırıcı, hayal güçleri kuvvetli ve sorgulayıcıdırlar.

Çocukların bu yöndeki gelişimlerini desteklemek amacıyla, onların araştırabilecekleri, meraklarını giderebilecekleri, neden sonuç ilişkisini görebilecekleri, çeşitli fikirler öne sürerek tahminlerde bulunabilecekleri fırsatlar vermeli ve bu yönde eğitim ortamları hazırlanmalıdır. Bu da çocukların merak ve araştırma duygularını geliştirici ve zihinsel yeteneklerini uyarıcı etkinliklerden biri olan “matematik etkinlikleri” ile mümkündür.

Okul öncesi dönemde çocuk; miktar (az-çok), ezbere ritmik sayılar, toplama-çıkarma, kümeler, kesirler geometrik şekiller, uzunluk, ağırlık, zaman ile ilgili olarak matematiğin pek çok kavramını öğrenmeye başlar.

Tuğba Arslan / ÇOCUK GELİŞİMCİ