​OLASILIKLARA YÖN VEREBİLİR MİYİZ?

Çocuklarımız için hep daha iyiye, hep daha mükemmele koşmaya, ideale yakın standartlar oluşturmaya çalışıyoruz. Çocuklarımız bizim baş tacımız, en değerlimiz. İsteklerimiz ve hedeflerimiz, gözümüzü hep daha yükseğe çevirmemize neden oluyor. 

Bilgi edinmenin çok kolay olduğu hatta çoğunlukla gözümüzün önünden aktığı bu dönemde bunun için kitaplar alıyor, sosyal medyada takipler yapıyor ve hatta uzmanlara danışıyoruz, popüler akımlardan etkilenip, medyayı en önemli kaynak kabul edebiliyoruz. Öyle mi yapsak? Şunu mu alsak? Şöyle mi okusak? Ya da nasıl öğretsek? Hangi şekilde daha mutlu olacak? Bunlar sorulan soruların bazılarına örnek, daha nicesi var, pek çoğu da eklenebilir. 

Tüm bu bilgi toplama sürecinin ardından doğru bilinenler yapılmasına rağmen istendik davranışlar gerçekleşmediğinde hayal kırıklığına uğramalar, çocuğun burnundan getirmeler, başkasının çocuğu ile kıyaslamalar, anne baba olarak kendini eleştirerek yerden yere vurmalar, birbirini ya da yakın çevreyi suçlamalar, çocuğu gereksiz yere cezalandırmalar... Sonuç ise benlik anlayışlarına yanlış kodlamaları yerleştirmeleri… Çok yorucu ve üzücü...

Yani soru sormayalım ve bilgi edinmeyelim mi? diye çok sitem edilebilir, haklı olarak. Elbette bu da değil ancak ebeveynlerin iyi niyetle bilgi toplamaya çalışmalarını suistimal edip yanlış yönlendiren kaynaklar çokça. Edinilen bilginin kaynağının kim ya da kimler olduğu, bilimsel verilere dayanıp dayanmadığını irdelemek gerekiyor. 

Bütün bunlara rağmen olasılıklara yön vermeye çalışırken ebeveyn ve çocuk yorulup zorlanıp ve hatta olumsuz sonuçlarla da varabilecek durumlar yaşayabiliyor. 

Aslında söylemek istediğim şey şu: sağduyulu olup akıl süzgecinden geçirip kalbinizin de sesini dinleyebilmek. Her şeyi olağanın üzerinde kontrol etmemek ve sürece devamlı biçimde etki etmeye çalışmamak. Akışına bırakmak, doğaldan uzaklaşmamak ve sürecin duygusuna da odaklanabilmek.  Öğretmenciliğe soyunmamak.  Her ne yaparsanız yapın O’nun tarafından gözlemlenip kayda alındığınızı ve davranışlarını yönlendirdiğinizi unutmamak. İleride vicdan azabı oluşturacak durumlara meyil vermemek. İncitici durumlar oluşturmamak.  Biriciğinizin herkesten farklı eğilimleri, mizacı, zevkleri olduğunu unutmamak. Anne babası olarak sizin de mükemmel olmadığınızı bilmek. Her konuda O’nun en iyisi olmasına çalışırken fazla yüklenerek O’na haksızlık yapmamak.  

 Gül Devrim Batı 
A&D KİDS KONYAALTI MÜDÜRÜ​