Blog yazıları
OLMAYA DEVLET CİHANDA BİR NEFES SIHHAT GİBİ
Demiş Kanuni
Sultan Süleyman. İliklerimize kadar anladık.
Rutinimiz haline gelen, otomatik biçimde gerçekleştirdiğimiz -bazen gerekli bazen de değil- ne çok bilgi ve tecrübeyi hepimiz sorguladık bu dönemde. Biliyoruz ki bizim dışımızdaki bir varlık da insanoğlunu tehdit edebiliyor. Gücümüzü, bilgimizi, tecrübelerimizi zorluyoruz. Hepimiz sorular sorup cevaplarını arıyoruz. Bulabildiklerimizin yanında zaman içinde cevaplanacak sorular da var ve çoğunlukta galiba.
Hepimiz şuna eminiz ki: Gelecek günler geçmiştekiler gibi olmayacak. Ve ‘normalleşme’, ‘yeni normal’ gibi lügatımıza yeni yeni kavramlar yerleşiyor.
Başlangıçlar bazen zor olabilir elbette. Ama pek çok başlangıç yaptık hepimiz, yine yapacağız. Bir problem durumuna verdiğimiz tepkiler, neyi nasıl yapacağımıza ait davranış kalıplarımız aslında hayata/duruma nasıl baktığımızı gösteriyor. Yani yarısı dolu bir bardağa bakarken boş kısmını mı yoksa dolu kısmını mı önemsiyoruz? Bakış açımızı neye göre yönetiyoruz? Kötümser, endişeli, güvensiz, korkan vb.. olumsuz ruh hallerimiz hem kendimiz için hem de çocuklarımıza yansıtabileceğimiz duygu durumlarımız.
Özellikle okul öncesi dönemde anne baba model olma davranışlarının önemi çok büyük. Çoğunlukla bizim gözümüzle gören bizim kulağımızla duyan bizim adımlarımızla yürüyen çocuklarımıza model olabilmek bu yeni dönemde daha da önemli hale gelecek. Ve sorumlulukları gelişmiş ebeveynler, bu fırsatı avantaja çevirecek ve çocuklarımızın sosyal duygusal alanlarına yatırım yapacaklar. Kendine yetebilen, problem çözebilen, hızlı ve doğru çözüme gidebilen bireylerin uzun vadede kazananlardan olacağına inananlardanım.